Milletvekili Koçyiğit: "Kızamık vakaları için TBMM'de araştırma komisyonu kurulsun"

ERCÜMENT DAŞDELEN

Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye'deki kızamık vakalarındaki endişe verici artışa dikkat çekiyor ve salgının nedenlerinin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

Kızamık vakalarındaki endişe verici artışın gündemi meşgul ettiği bu günlerde Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğu önerge ile salgının sebeplerinin araştırılması ve salgının riskinin ortadan kaldırılması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

Koçyiğit, aşı karşıtlığı, göç olgusu, aşıya erişimdeki eşitsizlikler ve kayıt altına alınmamış nüfus gibi faktörlerin kızamık vakalarının hızla artmasında etkili olduğu belirtiliyor.

Önergede ayrıca, Covid-19 pandemisi sürecinde aşılamaya yönelik yaşanan aksamalar ve aşı karşıtlığındaki artışın da kızamık vakalarının yayılmasında etkili olduğu da ifade ediliyor.


Önergede kaynak olarak başvurulduğu belirtilen, Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) verilerine göre, Türkiye'de Mart 2023'ten itibaren kızamık vakaları hızla artmaya devam etmektedir. İstanbul Tabip Odası'nın raporlarına göre ise İstanbul'da yeni kızamık vakaları kaydedilmeye devam ediyor ve Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa Bölgesi Kızamık Raporu'na göre, Rusya ve Tacikistan'ın ardından en çok kızamık vakasının görüldüğü üçüncü ülke konumunda bulunuyor.

Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in sunduğu önerge, kızamık vakalarındaki artışın nedenlerini araştırarak, salgının kontrol altına alınması ve toplum sağlığının korunması için etkin önlemlerin alınmasını hedeflemektedir. Meclis Araştırma Komisyonu, konunun detaylı bir şekilde incelenmesi ve gereken tedbirlerin belirlenmesi adına önemli bir adım olacaktır. Önerge metninde, kızamık salgınıyla mücadelede etkin bir şekilde aşılamaya vurgu yapılırken, aşı karşıtlığı ve aşılara erişimdeki eşitsizlikler gibi sorunların da ele alınması gerektiği ifade edilmektedir. Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, "Bu önergeyle Türkiye'nin önemli bir sağlık sorunuyla başa çıkma çabalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Komisyonun önümüzdeki dönemde ne gibi adımlar atacağı ve salgının kontrol altına alınması için nasıl bir yol haritası çizeceği kamuoyu tarafından merakla beklenmektedir" dedi. Koçyiğit’in verdiği önerge şöyle: “Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) verilerine göre Türkiye'de kızamık vakaları hızla artış gösteriyor. Bu artışın nedenleri arasında aşı karşıtlığı, deprem, göç olgusu, aşıya erişimde eşitsizlikler ve kayıt altına alınmamış nüfus yer alıyor. Ayrıca Covid-19 pandemisi sürecinde aşılamaya yönelik aksamalar ve aşı karşıtlığındaki artış da kızamık vakalarının artmasında etkili olmuştur. İstanbul Tabip Odası'nın verilerine göre, Mart 2023'ten itibaren İstanbul'da yeni kızamık vakaları kaydedilmeye devam etmektedir. Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu vakaların yurtdışından gelen vakalara bağlı olduğunu ifade etmektedir. Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa Bölgesi Kızamık Raporu'na göre Rusya ve Tacikistan'ın ardından en çok kızamık vakasının görüldüğü üçüncü ülke konumundadır. Özellikle 2023 yılının Ocak ve Şubat aylarında 457 kızamık vakası kaydedilmiştir. Kızamık, insanlık tarihinde en bulaşıcı ve ciddi hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. Ancak aşılar sayesinde kızamık vakaları yıllar içinde kontrol altına alınmış ve elimine edilmiştir. Yaygın aşılama programları sayesinde kızamık, önlenebilir bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Ancak aşılama oranlarındaki düşüş, kızamık vakalarının tekrar artmasına neden olmaktadır. Kızamık vakalarının artması ve yaygınlaşması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kızamık virüsü zatürre, orta kulak iltihabı ve beyin iltihabı gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Özellikle aşılanamayan bebekler, aşılanmamış çocuklar, yeterince beslenemeyen çocuklar, hamileler ve bağışıklık sistemi baskılanan kişiler risk altındadır. Kızamık vakalarının artmasının önlenmesi için güçlü sağlık sistemleri, aşılamaya erişim, doğru bilgilendirme ve aşılara güvenin artırılması gerekmektedir. Aşılama programlarının güçlendirilmesi, tüm çocuklara kızamık aşısının yapılması ve aşılara karşı oluşan önyargıların kırılması önemlidir. Diğer ülkelerde de kızamık vakalarının arttığı görülmektedir. Örneğin, Britanya'da kızamık vakalarında endişe verici bir artış görülmekte ve aşılama oranlarındaki düşüşün etkisiyle vakaların arttığı belirtilmektedir. Balkan ülkeleri ve Endonezya gibi diğer ülkelerde de kızamık vakalarının arttığı gözlenmektedir. Sonuç olarak, kızamık vakalarının artmasının birden fazla sebebi bulunmaktadır. Aşı karşıtlığı, göç olgusu, aşıya erişimde eşitsizlikler ve kayıt altına alınmamış nüfus gibi faktörlerin yanı sıra pandeminin aşılamaya olan etkisi de bu artışta etkili olmaktadır. Sağlık Bakanlığı, aşı tereddütlerine karşı etkili bir çaba içinde olmalı ve aşıya yönelik olumsuz propaganda ve eğilimlerle mücadele etmelidir. Deprem, yoğun göç ve tarım işçileri gibi faktörlerle oluşan nüfus hareketleri nedeniyle aşı eksiklikleri hızla giderilmelidir. Okul aşılarının aşısız gruplara uygulanması sorumluluğu sadece aile hekimliği çalışanlarına ve bireylere bırakılmamalı, okul aşıları zamanında ve doğru şekilde yapılmalıdır. Aşılar yeterli miktarda ve zamanında uygulanmalıdır. Bölge temelli ve toplum yönelimli aşılama çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Sağlık yönetimi, karar vericilerin yetkinliklerine, sürekli eğitime, etkili iletişim becerilerine ve ekip çalışmasına önem vermeli ve sağlık meslek örgütleriyle ve toplumun diğer kesimleriyle işbirliği içinde olmalıdır. Sağlık Bakanlığı toplumu bilgilendirmeli ve salgının neden yaygınlaştığı konusunda toplum ve sağlık çalışanlarına şeffaf ve zamanında bilgi sağlamalıdır. Halkın sağlık hakkının korunması için etkili bir kamu sağlık hizmet politikası ve sağlık çalışanlarının hakları ve önerileri dikkate alınmalıdır.”