EKMEK ATLI OLDU, VATANDAŞ PİYADE... 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

“Kuş kadar olan ekmeği bile vatandaş alamaz olmuş.” Böyle yazıyor bazı vicdanlı gazeteler, öyle bağırıyor sosyal medyada duyarlı yurttaşlar... 

Tahıl ambarı cennet ülkemde halkımız neden ekmek yoksulu oldu? 

Neden ekmek bu kadar pahalı oldu? 

Neden insanlarımız askıda ekmeğe muhtaç oldu? 

Bu soruların cevabını öğrendiğimiz gün ekmeğimizle kimse oynayamayacak. 

Vatansever kimdir biliyor musunuz? Bunun da cevabını Atatürk vermiş "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır." Demiş. 

Bakın, topraksız Japonya’da Japon bilim adamları topraksız tarım yaparak yılda 20 kez hasat veren ve yıkanmadan tüketilen steril sebzeler yetiştirmekte… 

İsrail çölde tarım mucizeleri gerçekleştiriyor... 

Hollanda dünyaya her kalitede peynir satıyor. 

Rusya ve Yunanistan buğday üretiminde rekor kırıyor, 

Mısır ve Sudan patates üretiminde rekora koşuyor... 

Biz de vatandaş askıda ekmeğe muhtaç, 

Rusya’dan Yunanistan'dan Letonya’dan, Kazakistan’dan, Kanada ve Ukrayna’dan gemiler dolusu tonlarca buğday alınıyor... 

Buna rağmen ekmek fiyatları durmak bilmiyor. 

Vatandaş kuru ekmeğe bile hasret kalacak gibi gözüküyor. 

Yurdumuzun neresi olursa olsun Ayçiçek tohumunu toprağa atın bire bir veren ayçiçeği elde edersiniz. 

Ama gel gör ki Ayçiçek yağını bile bu millet bulamaz olmuş. Bulduysa da yüksek fiyattan dolayı alamaz olmuş. Sefalettin böylesi ne görülmüştü ne duyulmuştu. 

Sudan’dan, Mısırdan ve Irak’tan tonlarca soğan ve patates ithal ediliyor. 

Türk köylüsünün ürettiği patates ve soğanlar yüksek nakliye ücretleri yüzünden tarlada çürüyor. Ya da yüksek maliyet girdileri yüzünden çiftçimiz ekonomik değeri olan ürünleri ekemez olmuş. 

Cennet gibi yurdumun verimli toprakları kaderine terk edilmiş durumda. 

Türk köylüsünün traktörü, tarlası, ineği, keçisi, koyunu borçlarından dolayı icra aracılığı ile satılmakta... 

Gübre ve mazot fiyatları kanat takıp uçmuş durumda... 

Süt inekleri kesimhane​yollarında... 

Netice de az gittik uz gittik bir arpa boyu bile yol gidemedik… 

Ağustos böceği gibi televizyon kanallarında atıp tuttuk, sonuçta ecnebi karıncalardan buğday almak zorunda kaldık. 

Ülkemde ise; Su aktı, toprak baktı. Köylüm kahroldu, yok oldu. 

Cennet gibi bu vatanda milletimiz buğday tanesine, kuru ekmeğe muhtaç oldu.