Her yıl 6 Ekim’de…
İSMAİL AKYILDIRIM
Babamla beraber Kars tren garına giderdik…
Bir siyah lokomotifin sireni uzunca çalardır…
Kalabalığın arasından hoplayarak zıplayarak trenin gelişini izlemeye çalışırdım…
Trenin içerisinden gerçekten Atatürk inecekmiş gibi olurdum…
Çocuk yüreğim çırpınırken, Atamızın büyük bir büstü trenden indirilirdi…
Bir garip olurdu o anki duygularım…
Karmakarışık bir hal alırdım…
Oysa benim beklediğim sarı saçlı, mavi gözlü elinde fötrü olan canlı birisini görmekti…
Her yıl 6 Ekim oldu muydu, mutlaka Atamı görmek için Kars tren garına giderdim.
Sarı saçlı mavi gözlü Atamı görmeye…
Fakat umduğumu bir türlü bulamıyordum…
Çocuk ruhum ve benliğimle Atamın yolunu bekler dururdum…
Yine uzunca çalan siren ve kara bir lokomotif…
Ardından trenden indirilen Atatürk büstü…
Kaç defada rüyama girdi…
“Atamı göreceğim…”
Ümidi ile yatıp kalktığın içindir dediler.
Belki güleceksiniz ama…
Şimdi bile Kars tren garına gittiğimde çocukluk duygularımı yaşıyor,
Sanki Atam bir yerlerden çıkıp gelecekmiş gibi oluyorum...
Duygularımı garip görmeyin,
Bu benim çocukluk yıllarımda, iyi bir Atatürk sevgisi ile yetişmemle alakalı bir durum.
Olması gereken de budur zaten,
Ata sevgisi…
İlkokul yıllarında öğrenmiştim bu şiiri…
“Babasından önce onun adını,
Öğretiyor oğluna Türk kadını,
Ondan aldık yaşamanın tadını,
Bahtiyarız, bahtiyarsa Atatürk…”
İşte tren garındaki uzunca bekleyişimin nedenleri bu şiirde saklı…
Her yıl 6 Ekim de o yıllara giderim.
Ve hala Atamın yolunu gözler dururum…
Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa,
Askerin milletin bayrağınla çok yaşa…
Cumhuriyetin var olduğu müddetçe, bu şarkılar ve şiirler hep çalınacak, hep söylenecek…
Sınır kenti,
Serhat ili,
Gazi Kars’a hoş geldin Aziz Atam !