KISSADAN HİSSE...
NEREDEN NEREYE!
İSMAİL AKYILDIRIM
Bir gün yaşlı bir kadın küçük, sessiz bir kafeye girer.
Elindeki eski çantasını özenle sandalyeye koyar, yavaşça oturur.
Garson kız menüyü uzatır, yüzünde yorgun bir ifade vardır.
Yaşlı kadın nazik bir sesle sorar:
Evladım, bir dilim pasta ne kadar?
Garson, hızlıca cevap verir: 160 TL.
Kadın başını hafifçe eğer,
sonra ceketinin cebinden bir avuç bozuk para çıkarır.
Uzun uzun sayar. Ardından yeniden sorar:
Peki, sade bir dilim kek ne kadar?
Garson içinden “Zamanım yok” diye geçirir, ses tonunu saklayamadan cevaplar: 120 TL.
Kadın gülümser: O halde bana bir dilim kek getir kızım.
Garson omuz silkerek uzaklaşır, biraz sinirli bir şekilde keki getirir.
Masaya bırakırken fişi de sessizce önüne koyar.
Kadın, keki yavaşça yer. Her lokmayı sanki bir hatırayı çiğner gibi…
O sırada camın ardından dışarıda oynayan çocuklara bakar,
Yüzünde huzurlu bir ifade belirir. Yemeği bitirince sessizce ayağa kalkar.
Parayı dikkatle masaya dizer ve ağır adımlarla dışarı çıkar.
Garson kız masayı toplamak için geri döndüğünde, bir an donup kalır.
Masada 120 TL’nin yanında tam 40 TL bahşiş vardır.
O an boğazı düğümlenir.
Kadının, kendisine bahşiş verebilmek için pastadan vazgeçtiğini anlar.
Birden içini pişmanlık kaplar.
Kalbinden geçenleri anlatmaya kelime bulamaz.
O gün, genç garson için küçük bir kekin arkasında büyük bir ders gizlidir:
İnsanları paralarına, siparişlerine ya da görünüşlerine göre değil;
kalplerinin büyüklüğüne göre anlamak gerekir.
Bazen en sade seçimler, en zengin ruhlardan gelir.
Eskilerde ; “her şey para değil” diye söylenirdi.
Köprünün altından çok sular geçti.
Devir değişti.
Şimdi artık her şey para ve güç.
Güç dediğin de,para ile oluyor.
Eskiden; mertlik, dürüstlük, doğru sözlülük, gurur, onur, şeref,
mahcubiyet, utanma,
yüz kızarması gibi kelime ve deyimler ne kadar anlamlı idi...
Ne haldeyiz. Hepsini çizdik.
Tek paraya tapar olduk.
O dönemleri yaşayanlara ne mutlu.
Sevgi,samimiyet, vefa ne güzel hasletlerimizdi.
Hayat; daha sade, teknoloji çok gelişmemişti ama insanlık vardı.
Ve çok önemliydi...
Nereden nereye!