Tekaüt insanların takatları kalmadı vesselam!
İSMAİL AKYILDIRIM
Parka geldi, elinde kuru simit,
Evinden doldurup getirdiği musluk suyu,
Pantolonu sökük, yeleği yırtık,
Sakalın saça, saçın sakala karışmışlığı,
Feyezan çöküntüler yaşayan Türkiye emeklisi!
Bir ömür çalışıp, sonrasında somun ekmek serumuna bağlanan yaşlı insanlar...
Böyle mi olacaktı?
Bu filminin sonu böyle mi bitecekti?
Olmasın devasal köprüler,
Olmasın asfalt yollar, köşkler, saraylar!
Bir insanın aç karnından çokta mühim değildi!
Onurlu yaşantısından, temiz giyinmesinden, sağlıklı beslenip gezmesinden
daha önemli ne vardır?
Süper emekli süper olmayan emekli, bu ayrımcılık niye?
Birileri beynini kullanmış ise,
bir diğeri de elini taşın altına koyarak, ömrünü, emegini harcamıştır...
Birileri meclis kürsülerinde bağırmış,
diğeri de yer altında, karda boranda çalışmıştır!
Birisi iki yılda, diğeri otuz beş yılda emekli olmuştur...
Birisi on iki bin beş yüz, diğeri yüzbinler almıştır!
On iki bin ücretli, vermiş olduğu oy ile
diğerinin gelir seviyesine yüzbin paracıklarla katkı sağlamış,
yüz bin liraların üzerinde geliri olan ise on iki bin lira alan emeklilerin
maaşlarının artmaması adına aleyhte el kaldırmıştır...
Nerde kaldı sosyal devlet, insan hakları?
Gece geç saatlere kadar açık oturum izleyen,
"ne olacak bu emeklinin hali" diye konuşmacıları takip eden bu masum insanların
suçu günahı nedir?
***
Herkes aynaya baksın... İşini dürüst yapsın!
Yemeler, içmeler, gezmeler, seyahat etmeler, lüks mekanlarda kalmalar insan onurunu yüceltmez!
Yandaş olmak ayrı, insan olmak tamamen ayrı ve farklı şeylerdir...
Güçlünün yanında yer almak, güçsüz insanların taraflı hakemler tarafından yenilmesine mal olmaktadır.
Lafı fazla uzatmadan, eveleyip gevelemeden,
Direkt söylemek gerekir ki,
Emekli aç, emekli sefil...
Yaşanabilir ücret onların da hakkı!
Hakkını vermek ise hakkaniyetli idarecilere bağlı!
Sen sahip çıkmaz isen,
Sahipsiz sandıklarınızın elbet bir gün sahibi çıkacaktır!
Ez cümle;
Tekaüt insanların takatları kalmadı vesselam!