İSMAİL AKYILDIRIM
Hikayemiz şöyle başlar..
Bir ülkede halk hükümdara karşı ayaklanır.
Haklıdırlar da.
Ne adalet, ne düzen kalmıştır ülkede...
Hükümdar ayaklanan halkı meydandaki büyük bir havuzun etrafında toplar ve bir konuşma yapar;
"Eğer isterseniz benden çok kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz. Böyle isyan etmenize hiç gerek yok."
"Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım, üzerini de kapattıracağım."
"Sizden tek isteğim, bu havuzu süt ile doldurmanız."
"Herkes gece yarısından sonra, bu havuza tek başına bir kova süt dökecek."
"Ama herkes... "
"Kimse kimseyi görmeyecek. Güneş doğarken hepiniz burada olun."
"Havuz süt ile dolduğunda ben tahtı bırakıp gideceğim!"
***
Ertesi gün sabah olur, herkes sevinçle havuzun başına toplanır.
Öyle ya artık bu düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır.
Hükümdar da gelir ve üzeri kapalı havuz açılır.
Bir de ne görsünler?
Havuz dolmuştur ama sütten çok su doludur.
Çünkü, herkes aynı şeyi düşünmüştür.
Onca sütün içinde, benim döktüğüm bir kova suyu kim fark edecek?
Hükümdar konuşur :
"Gördünüz mü.?"
"Siz ne iseniz, ben de oyum."
"Siz de düzenbaz olduğunuz için, içinizden kimi seçerseniz seçin,
sonuç hiçbir zaman değişmeyecektir."
"O yüzden ben tahtımda kalıyorum."
"Siz de layık olduğunuz sistemin içinde! "
***
Kıssadan hisse... "Milletler, hak ettikleri şekilde yönetilirler"
Yeniden görüşmek üzere